
Bu akşam arkadaşlarla Yaşar Alptekin'in "Namazla Yeniden Doğdum" konferansına katıldık.
Maşallah ne kadar mütevazi bir insan. Namaza nasıl başladığını , neler yaşadığını o kdar güzel anlattı ki...
Bu arada tişörtünde 5 Vakit Namaz yazıyor.
"Namazla Yeniden Doğdum" kitabını okumanızı tavsiye ederim. Özellikle namaza başlamak isteyenler, namaza başlamasını istediğiniz yakınlarınız için...
İkinci kitabı "Hacca Gittim" çıkmış.

Sizlerle konferanstan notlar paylaşmak istiyorum:
* Ben şu an 5 yaşındayım.Çünkü namaza başlayalı 5 sene oldu.Namazdan önceki yıllarımı yaşanmamış sayıyorum.
*Her namazımı ilk ve son namazım gibi kılmaya çalışıyorum. İlk kıldığım namazı unutamıyorum. O tadı tekrar almak için Rabbime hep dua ediyorum.
* Evden çıkarken abdestli çıkarım.Çünkü abdest zırhımdır.
*Evde namaz kılarken özel kıyafetim var onunla kılıyorum.Rabbimin huzurundayım, nasıl birinin yanına giderken süsleniriz ben de namaz kılarken özel giyiniyorum.
*İnsanlar neden sanki batmış gemiden kaçıyor edasıyla çıkıyorlar?
http://video.google.com/videoplay?docid=1915541898538113470 dinlemenizi tavsiye ederim.
*****************************************
Aşağıdak yazıları ise
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=520839 buradan aldım:
Yaşadığınız değişime sebep olan olaylardan bahseder misiniz?
O gün yoğun bir günümdü. Eve geldim ve ses olsun diye bir müzik kanalını açtım. İlk gelen ses 'Ünlü işadamlarımızdan Sakıp Sabancı'nın cenazesi öğlen namazından sonra kaldırılacaktır' oldu. Bu cümlenin ne öncesini ne de sonrası duydum. Vücudumda müthiş bir titreme hissettim. Ve hemen içimden müthiş bir şekilde cenazeye gitmek geldi. İstiyordum, ama cenaze namazında ne yapılır, onu bile bilmiyorum. Bir arkadaşımla birlikte Fatih'e gittim. Avludan içeriye girdiğimde tamamen farklı bir havaya büründüm. Her adımımda bedenim küçülerek egomun azaldığını fark ettim. Benim kontrolümün dışında bir şeyler gelişmeye başladı. Yılanın deri değiştirmesi gibi bedenim tamamen değişmeye başladı. Etrafıma bakındım; kimileri saatine bakıp vaktin geç olduğunu düşünüyordu. Kimileri 'Meşhur birilerini görebilir miyim?' diye gelmişti. Ve ben garip bir biçimde yerimde sabit olmama rağmen sanki tek tek onların yanına gidip yaşadıklarını hissediyordum. Sonra uzağımdaki tabutu gördüm. O anda orada yatan kişinin Türkiye'nin en zengin adamlarından biri olduğunu ve sahip olduğu hiçbir şeyi götüremediğini acı bir şekilde fark ettim. En kötüsü de ne benim ne de orada bulunan hiç kimsenin bunun farkında olmadığını anlamamdı. İnsanlar sanki sinema salonunda on dakika ara verip fuaye alanında vakit geçirir gibiydiler. Sadece ellerinde bardakları eksikti. Tam o sırada çam ağacının dibinde gözlerini kapamış dua mırıldanan bir teyzeye gözüm takıldı. Sanki bütün insanların uğultusu durdu ve sadece ikimiz kaldık. Sonra ben bir uykudan uyanır gibi oldum. Arkadaşıma dönüp onun da benim de şaşırdığım bir şey söyledim. "Bana namaz kılmasını öğretir misin?" dedim. Akşam 22.00'ye kadar bana namaz kılmayı öğretti.
devamı
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=520839